2010 demiştik geçen sene, hatırlanacak berbat bir yıldı.
2011 ve 2012’nin ilk 5 ayı da bu anlamda göze çarpan değişikliklerle dolu
değildi. Ama biz burada kişisel dünyamızı bir kanepeye atıp elbette ki
filmlerle ilgilendiğimiz için şapşahane filmler koyduğumuzu da ayak ayak üstüne
atıp iddia edebilirim.
Kısaca bir göz attığımızda yönetmenlere eğildiğimizi tespit
edebiliriz. Daha çok Baba yönetmenlerden yana tavrımızı açık gösterirken
(Parajanov, Tarkovski, Godard, Pasolini, Bergman, Erksan, Rohmer, Allen,
Kieslowski, Dumont) yeni ve önü açık yönetmenlere yer açmayı da ihmal etmedik (
Petzold, Considine, Tykwer)
Uzatmadan istatistiklere ve elbette ki en klişe sinema
eleştiri metodu olan “en” lere geçelim :
Gösterilen film adedi
: 20 ( Geçen seneye nazaran film sayımız
epeyi düştü. Cuma gösterimlerinin iptali bu durumda önemli bir rol şey etti
kuşkusuz. Geçen sene gerçekleşen kısa süreli Desem macerasını da sayarsak bu
yılki film sayımız neredeyse yarıya düşmüş. Gerçi geçen sene de deli s…ş gibi
haftada 3 film koyuyorduk. O da saçma bir durumdu kuşkusuz)
-------------------------------------------------
Yılın En İyi Filmi
: Pierrot Le Fou ve Sayat Nova ve Zerkalo
Yılın En Tartışılan Filmi:
Öğleden Sonra Aşk ( Rohmer – Kadının eşi aldatmalı mıydı aldatmamalı mıydı?
Durum ne kadar ahlâkiydi? İslam’dan bakınca film nasıl gözüküyordu? Hepsi
konuşuldu.)
Yılın En Az Tartışılan Filmi: İsa’nın Yaşamı (Yaklaşık
10 dakika boyunca duyduğum: “Evet, güzel tespitlerde bulunmuşsunuz.” Halbuki ne
de çok konuşulası bir filmdir o.)
Yılın En Güldüren Filmi:
Wanda Adında Bir Balık (Yani)
Yılın En Salondan
Kaçırtan Filmi: Zerkalo ( Ne diyeyim? Yalnız bir “Film socialisme” değildi.)
Yılın En Aşk Filmi:
Tyrannosaur ( Aşk filmi falan değil ama ha yanlış anlaşılmasın)
Yılın En Tuhaf Filmi: Film. –Şu Beckett’ın yazdığı– (Bittikten
sonra salondaki hemen hemen herkesin “ee neydi yani bu şimdi” bakışını unutmak
mümkün mü?)
Yılın En Yazısı: Hiç
Hesapta Yokken Bir Behçet Bir Nacar – Uğur E. ( Siyasi tespitlerden Ruanda’ya
doğru uzanan bir yolculuk. İnsan bir yazıdan başka ne ister?)
Yılın Kahvesi: 2
Kasım 2011 tarihinde Çoğunluk gösteriminden evvel benim yaptığım kahve. Bu yıl
çok kahve sıkıntısı yaşadık. Bazen içemediğimiz bile oldu yani. Kötüydü.
Yılın Keki: Tyrannosaur
gösterimine Deniz’in getirdiği Tarçınlı ve öyle sanıyorum cevizli kek. Ispanaklı
bile olabilir. Harikaydı.
Yılın En Allahsız Filmi:
Hayvanlar Melekler ve İnsanlar (Cennet sandığımız gibi bir yer değilmiş. Bunu
da bu yıl bu filmle öğrenmiş olduk.)
Yılın En Çok Seyirci
Toplayan Filmi: Valla, ya “Komşunun
Evine Tamah Etmeyeceksin” ya da
“Çoğunluk” ama saymadım. Neyse.
Yılın En Az Seyirci
Toplayan Filmi: Bunu da saymadım ama Tyrannosaur olsa gerek. Yazık ettiler.
Beton gibi filmdi oysa.
Yılın En Kozmopolit Gösterimi: 40 Metrekare Almanya
gösterimi. Alman’ından, İngiliz’inden tutun da göçmen Türk’üne kadar, hatta
üniversite dergisinden röportaj yapmaya gelenine kadar bir sürü değişik insan
vardı.
Yılın En İyi Sunumu:
Uğur E. 40 Metrekare
Almanya olabilir. Tam hatırlamıyorum olan bitenleri
Yılın En Kötü Sunumu:
Kadın Hamlet’in ilk 6 dakikasında Uğur E’nin yaptığı sunum. Görüntüleri de var
ama paylaşmıyor genç adam. Böyle var ya “Sınavlarım Var” falan diyor, “Kusura
Bakmayın Hazırlanamadım” falan diyor, o derece yani.
Yılın Cümlesi :
“Ben İslam’dan yola çıkarak baktığımda…” ( Öğleden Sonra Aşk gösterimi)
Yılın Akıllara Kazınan Öğüdü: Avrupa’yı çok gezmiş ve
43 yaşına kadar varoluşçu kalmış bir izleyiciden Rükneddin S.’ye: “Rükneddin
kardeşim, sen Freud’u iyi okumamışsın, sana Freud’u güzel okumanı öneriyorum.
Sonra otur bir daha izle bu filmi. Hep Freud bu. Hatta oturalım tüm Bergman
filmlerini beraber izleyelim, konuşalım.”
Yılın En Tespiti: “Ben Avrupa’ya çok gittim ve
İtalya’da polisler bu filmde olduğu kadar çabuk aşık olmazlar.” (Cennet
gösterimi)
-------------------------------------------------
Ve Yine : Haydi gidip
denize girin şimdi. Ya da şnorkel ve gözlük ile dalın. “Denizin altında ilginç
olan ne var ki?
Rükneddin S. ve -az da olsa- Uğur E. / Mayıs'ta ve çeşitli zamanlarda
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder