12 Aralık 2012 Çarşamba

Gelin Ben Size Bir Behçet Abiyim (2)


Çocuklar, hatırlarsınız, şöyle demiştim: “O kadın hep gelir”.

Şimdi ikinci yazıda cümlemizi bir “ama” ile tamamlayalım (Bilirsiniz her zaman bir “ama” vardır). Neyse. Evet, O kadın hep gelir çocuklar ama şu da var: O kadın hep gider.

O Kadın Hep Gider Çocuklar



Şimdi önceki yazıda kaldığımız yerden devam edelim. Demiştik ki arzularımız yönlendiriliyor. Bize ne istediğimizi söylüyorlar, istediğimiz şeye nasıl sahip olacağımızı söylüyorlar, istediğimiz şeyi gerçekten de istediğimize inandırıyorlar (En büyük başarıları da bu).


Peki bundan nasıl kurtulacağız? Onun cevabını vereceğiz korkmayın. Ama izninizle bazı deneyimlerimi paylaşacağım önce. Bu yazı dizisini bir sosyal sorumluluk projesi olarak gördüğüm için epeyi değerli buluyorum. O yüzden oturduğum yerden ahkâm kesmek yerine bazı saha araştırmalarında bulunup ardından ahkâm kesmeye karar verdim. İlk yazımdaki tartışmaya açık ve teorik meseleleri biraz da yerinde görüp, pratikte test etmeye karar verdim.


Sevgili çocuklar, ben mümkün olan bütün kadınlarla yattım. Fakat bir süredir böyle şeylerden elimi eteğimi çekmiştim. Çünkü ilk yazıda da belirttiğim gibi, bu cinsellik işlerinde başka dalavereler var. Bazı yanlışlıklar, bazı hatalar var. Ama madem bu konuya girdim, madem genç erkeklere Behçet abeileri olarak yol göstermek için yola çıktım, o halde elimi taşın altına sokmalıydım.




Bu amaçla geçtiğimiz cumartesi günü uzun zamandır görmediğim bir arkadaşımı aradım. Çeşitli cümlelerin ardından kendisine projemi ve sorumluluklarımı anlattım. O da bana her konuda destek verebileceğini hatta lojistik desteği bile sağlayacağını söyledi. Ben de madem öyle diyip bindim otobüse ve Alsancak’a doğru yola çıktım. Arkadaşla orada buluştuk ve telefonda konuştuklarımızı bu defa yüz yüze görüştük. O bütün söylediklerimi sessizce dinledi ve bu güzel sessizliğin ardından güzel bir ses tonuyla şöyle dedi: O zaman bize gidelim Behçet. (Bu cümlenin ilkbahar cıvıltısı halini bir başka yazıda tartışacağız.)


Olayın ayrıntılarına çok girmeyeceğim. Ama hepinizin bildiği vücut hareketlerini çeşitli nefes alış verişleri eşliğinde bir süre yaptık. Bir süre sonra kesin bir sonuca ulaşmak için ikinci bir yönelimde bulunduk. Daha sonra da, insanlık için yaptığımız bu eylemin verdiği huzurla uyuduk. Sabah olunca bir kahve içip vedalaştık. Ben ona katkılarından dolayı teşekkür ederken o güzel ve tatlı sesiyle: “Rica ederim Behçet, katkım olduysa ne mutlu bana” dedi. Bu zarif kadının eline ufak bir öpücük kondurup şık bir reveransla evi terk ettim. Evden çıkar çıkmaz denizle karşılaştım. Güzel bir Pazar sabahıydı. Görebildiğim kadarıyla gemi ve vapurlar bu güzelliğe eşlik ediyordu




Otobüse biner binmez siz değerli okuyucularım için tek tek notlar aldım. Notların bazıları şöyle:


Madde 1: Aradan geçen zamanda cinsellik konularında değişen bir şey olmamış. Bazı pozisyon değişiklikleri söz konusu.

Madde 2: Öncesinde izlediğimiz Coppola filmi gece rüyama girdi. Rüyamda hep Mickey Rourke’u ve Siyam Balıklarını gördüm. Bir de İlber Ortaylı’yı. Tuhaf. Bunların nedeni üzerine düşün.

Madde 3: İkinci hamle biraz daha hızlı ve hareketliydi. Demek ki ilk girişim bir tür tanıma, tanışma işlevi görüyor. İkinci hamle ise ana yemek gibi bir şey. Bunu hep hatırlamalıyım.

Madde 4: Yatakta fazla rahat olmak iyi. Her iki tarafta kendini iyi hissediyor. Erkekliğin ve kadınlığın dışarıda bırakılması gerekiyor. Asıl cinsellik böyle mümkün. Bunu da unutmamalıyım.

Madde 5: Boyun bölgesinden işe başlamak en iyisi. Bu bölgeye konacak iki adet ıslak ve sıcak öpücük iyi bir şeylerin habercisi olabiliyor. Gök gürültüsü ise sadece bir irkilme yaratıyor. Bu irkilmenin pratiğe yansıması da olumlu.

Madde 6: Her zaman yavaş başla

Madde 7: Geçişler ve değişiklikler de yavaş olmalı.

Madde 8: Her zaman hızlı bitir.

Madde 9: Olayın sonuç yerini iki dakika önceden belirle. Hedefe odaklan. (Çocuklara coitus interruptus notu: Bu işlerde orta çağdan beri değişmeyen bir geleneği mutlaka sürdürün. Yazık etmeyin kendinize.)

Madde10: Öpücük ile başlayan her şey öpücükle bitmeli.

Behçet Otoportre


Böylece devam eden onlarca not var. Hepsini yazmıycam. Ufak bir özet geçip arzularımıza geri döneceğim ve kurtuluşu açıklayacağım.

Ama Behçet abiniz yoruldu çocuklar. Yarına yetiştirmem gereken mühendislik işleri var. Bir sonraki yazıyı bekleyin çocuklar. Unutmayın: Huzur Behçet’te.


Sorularınız ve sorunlarınız için beni şurada bulabilirsiniz: macarbitti@gmail.com

Hiç yorum yok: