22 Şubat 2012 Çarşamba

Cafer "Fellini İyi Yönetmen Değildi" Dedi Türkler Ayağa Kalktı

Şok haberle sarsılan Türkiye Cafer’in peşinde.

Cafer’i İzmir Menemen’de çiftçilik ile uğraşırken bulan muhabirler ona çeşitli sorular yönelttiler. Röportajlar sırasında gergin olduğu gözlemlenen Cafer Sas sadece Genç Bakış izlerken rahatlayabildiğini gerginliğinin bu durumla alâkalı olmadığını söyledikten sonra “melemen bir yemektir menemen ise burası” diyerek muhabirleri azarladı. Gerginliğin sona ermesinin ardından röportaja geçildi. Soruların az olmasını isteyen Cafer Röportajın sonunda Akasya Durağı dizisini çekenlere hakaretamiz söylemlerde bulundu. Röportajı o noktada kesmek zorunda kalan muhabirler “bu adam ne böyle ya” diyerek Menemen’den ayrıldılar. Kısa süren röportaj ise aşağıdaki gibidir.


Muhabir : Fellini iyi yönetmen değildi diyerek ülke gündemine bomba gibi düştünüz. Yekta Kopan bile “bu kadar da olmaz” diyerek Gece-Gündüz programını bıraktığını açıkladı. Ülkenin kültür-sanat yaşamına zarar verdiğinizi düşünüyor musunuz?

Cafer : Hangi soruyla başlayayım?

Muhabirler (hep bir ağızdan) Birincisiyle,birincisiyle.


Cafer : Tamam. Fellini iyi yönetmen değildir çünkü rüyalarını ve çocukluğunu anlatan bir adamın yaratıcılığı benim açımdan sınırlı ve faydasızdır. Yani sonuçta bana ne senin rüyandan,çocukluğundan Federico. Git iki kitap oku yeni şeyler öğren,farklı bakış açıları geliştir. Bu adam “kitap okumaya ne gerek var” falan da dediydi zamanında. Ben o zaman da itiraz edip bir mektup yollamıştım kendisine “bırak artistliği” diye.





Muhabirler bir süre sessiz kalır. Sonra aralarından biri : Tamam. İkinci soruya geçelim.


Cafer : Ha, Yekta. Ya şimdi ben de üzüldüm bırakmasına da o adam da her bir şeyi seviyordu abi. Bir şeyi de beğenme ya. Her şey iyi olur mu. Her şeye “mutlaka gidilmeli, görülmeli, izlenmeli, dinlenmeli” denir mi? Ülkenin kültür ve sanatına bir şey olmaz kanımca. Okan Bayülgen ile konuştuk. “Ben onun programını da yaparım ya ne olacak. Haftada 5 gün gevezelik yetmiyordu zaten bana. Hem Muazzez İlmiye Çığ’ı çağırmıyorum 1 haftadır onu direkt oraya aktarırız” dedi. No problem yani. Ülkenin kültür ve sanatı emin ellerde.






Muhabir : Peki abi bu Fellini dediğin ölmüş gitmiş adam ayıp değil mi arkasından konuşuyosun?



Cafer : Şekerim,dedim ya ben ölmeden önce de bildirdim ona düşüncelerimi. Arkasından konuşmuyorum yani. Yıllar evvel Roma’da karşılaştığımızda –ki kendisi Roma filmini çekiyordu o sıra- ya demiştim Fellini sen hâlâ bu işlerle mi uğraşıyosun gülüm demiştim ve arkasını da getirmiştim. Arkasından konuşma diye bir şey yok yani.







Muhabirler soru sormak için yarışırken :


Cafer : Tamam son soruyu alıyorum. Güven Erkin Erkal’a da bir mektup yazmam lazım “abi sen hâlâ bu işlerle mi uğraşıyorsun sakalların ağırdı yahu” diye.


Muhabir : O zaman bize kim olduğunuzdan biraz bahsedin. Eleştirmen falan mısınız?


Cafer : Ben Cafer. İsviçre doğumluyum. Melankoli’yi Degas’nın tablolarından evvel küçük yaşta salça ekmek yiyerek öğrendim. Avrupa’yı çok gezdim. Liberation, Guardian, Herald Tribune ve Yeni Şafak’ta farklı adlarla yazdım. Bazen Fehmi oldum bazen Robert,günler böyle geçti. Sonra buraya geldim ve hiç arazi olmamasına rağmen kendi yarattığım biçimiyle çiftçilik yapmaya başladım. AB grubu kana sahip bir bekarım.


Muhabirler : Teşekkürler Cafer bey. Keşke daha fazla soru sorabilseydik.


Cafer : Keşke ama söyledim ya mektup yazmalıyım. Akşam da Abbas’a yetişmeliyim. O yüzden fazla zamanım yok. Sizlere mutlu geceler diliyorum hoşça kalın.

Hiç yorum yok: